3.05.2010

Allah nâmına "başla", Allah nâmına "işle..tatbiki nedir..?

Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen,

Allah namına ver,

Allah namına al,

Allah namına başla,

Allah namına işle, vesselâm.

1. Söz
Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez.

Diğer kısmı, “âdâb” tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş.

Onlara muhalefete bid’a denilmez; fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir

ve onların nurundan ve o hakikî edepten istifade etmemektir.

11. Lem'a


"Sizden birisi bir şey yediginde sağ eliyle yesin sağ eliyle sin sağ eliyle alsın sağ eliyle versin.

Zira şeytan solu ile yer solu ile içer solu ile verir solu ile alır.

Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)

Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.):

«Sizden biri ayakkabı giyerken önce sağ ayağını giysin, çıkarırken de önce sol ayakkabısını çıkarsın.

Sağ ayakkabı ilk giyilen ve sol ayakkabı ilk çıkarılan olsun» buyurdu.

Buharı, Libas, 77/39.

Yatarken yüzü koyun yatılmamalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu yatış şeklini yasaklamıştır.

Peygamber Efendimiz, mescidde bu şekilde yatan birisini uyandırmış ve

"Bu şekilde yatmak Allah'ın sevmediği bir yatış şeklidir" buyurmuştur.

(Ebû Dâvud, Edeb:95)

Ebu Zerr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Ben yüzükoyun yatmış iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanımdan geçti ve ayağıyla beni dürterek:

‘Ya Cündübcük! Şüphesiz bu, ateş (cehennem) halkının yatışıdır’ buyurdu”

İbni Mace: 3724

"Elinizde olan emânetimi bana satınız. Tâ sizin için muhâfaza edeyim. Beyhûde zâyi olmasın.

Hem, muharebe bittikten sonra size daha güzel bir sûrette iâde edeceğim.

Hem, güyâ o emânet, malınızdır; pek büyük bir fiat size vereceğim.

Hem, o makine ve fabrikadaki âletler, benim nâmımla ve benim tezgâhımda işlettirilecek;

hem fiatı, hem ücretleri birden bine yükselecek."

6. Söz

Ve daha bunlar gibi başka âletleri ve âzâları kıyas etsen anlarsın ki,

hakikaten mü'min Cennete lâyık ve kâfir Cehenneme muvâfık bir mahiyet kesb eder.

Ve onların herbiri öyle bir kıymet almalarının sebebi,

mü'min, imâniyle Hâlıkının emânetini, Onun nâmına ve izni dairesinde istimâl etmesidir.

Ve kâfir, hıyânet edip nefs-i emmâre hesâbına çalıştırmasıdır.

6. Söz

Allah'a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilmez.

Vazife ise, yalnız bir asker gibi, Allah nâmına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesâbiyle vermeli ve almalı.

Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı.

Kusur etse istiğfar etmeli:

"Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul kabul et.

Emânetini kabzetmek zamanına kadar bizi emânette emîn kıl. Amin!" demeli ve Ona yalvarmalı.

6. Söz