2.01.2009

Zübeyir Gündüzalp'den hâtırâlar

Mehmet Fırıncı:

’Gönül kırmamak için çok dikkat ederdi.

Mesela odada ikimiz hususi bir mesele konuşurken

içeri bir genç girse, ona

Hususi konuşuyoruz, dışarı çıkar mısın? demezdi.

O geldi diye sözünü de kesmezdi.

Ancak konuşmanın yönünü değiştirerek devam ederdi.’’


Nurun büyük Kumandanı syf:220

___

Dr. Mehmet Akay 'la Macit Beye şöyle demişti:

"Eğer ben Üstad'ın mesleğinden çıkıp

Risale-i Nur'a zarar veren bir yola girersem,

size hakkımı helal ediyorum.

Bana bir zehirli iğne yapıp ahirete gönderin!"


a.g.e.
___

Zübeyir Ağabeyin hususî ve huşu içinde oku­duğu bir duayı,

yanında kaldığım zamanlar o farkında olmadan duyup yazmıştım.

Her zaman hususî duamdan sonra okuduğum şekliyle sunuyorum:


“Ya Rabbi! Beni ve bütün Nur talebelerini

kendine lâyık bir kul,

Peygamberimize lâyık bir ümmet,

Üstadımıza lâyık bir talebe olmak liyakatını bahşeyle.

Ve bizi

azamî ihlâsa,

azamî sadakate,

azamî sebata,

azamî uhuvvete,

azamî takvaya,

azamî fedakârlığa,

azamî cesarete mazhar eyle.”

Bu duayı yaparken öyle masumane bir yalvarış tarzı vardı ki,

sanki Cenab-ı Hakkı karşısında görüyor,

büyük bir haşyet ve hürmetle Ondan

bu sıfatlara lâyık olmayı rica ediyor ve yalvarıyordu...

a.g.e.